1. YAZARLAR

  2. Abdülkadir Selvi

  3. BÇG Karargahı'ndan operasyon karargahına
Abdülkadir Selvi

Abdülkadir Selvi

Yenişafak
Yazarın Tüm Yazıları >

BÇG Karargahı'ndan operasyon karargahına

A+A-

TSK’da operasyonlara verilen isimler ayrı bir önem taşıyor.

Bu anlamda, Süleyman Şah Türbesi'yle ilgili operasyona neden, ”Şah-Fırat” isminin verildiğini merak ettim.

“Şah”, Süleyman Şah’tan geliyor. “Fırat” ise bölgenin Fırat havzası olmasından.

Operasyon tam planlandığı gibi 9 saat sürmüş. Tam tamına 9 saat 43 dakika. Her zaman planlandığı gibi aynı saatte bitmeyebiliyormuş ama bu kez planlandığı süreler içinde operasyon başarıyla icra edilmiş.

Özel bir kodla, tam saat 09.02’de daha önce belirlenen kodla, başlayın talimatı verilmiş.

Özel kuvvetlere bağlı birliklerimiz operasyondan tam 48 saat önce, kendi yöntemleriyle bölgeye sızmışlar. Yerel kıyafetlerle görev yapmışlar. Geçiş güzergahını temizlemişler. Geçiş ve dönüş sırasında ise mevzilerinde kalmış, yol güvenliğini sağlamışlar. Onlara, TSK’da, ”sessiz kahramanlar” diyorlar.

Dün itibariyle de zayiat vermeden yurdumuza dönmüşlerdi.

PYD konusuna gelince.

Operasyondan önce MİT, kendi kanallarını kullanarak PYD ve IŞİD’e bildirimde bulunmuş. PYD, bunu malzeme yapmaya kalkışmış. PYD’den, ”Operasyonu erteleyin biz önce Kanton Meclisi’nde görüşelim” karşılığı alınmış. Durum Başbakan Davutoğlu’na iletilmiş. “Operasyon planlandığı gibi icra edilecek” diye kestirip atmış. PYD’den ikinci bir talep daha gelmiş. PYD, operasyona katılacak olan askeri birlik sayısının küçültülmesini istemiş. “Bir bölük seviyesinde asker katılsın” teklifinde bulunmuş. Bu da reddedilmiş. 

Ne PYD’ye ne IŞİD’e bize eşlik edin ya da yol güvenliğimizi sağlayın denilmemiş. PYD ve IŞİD’e bilgi verildikten sonra, ”Eğer en ufak bir kıpırdanma olursa, ateş topuna çeviririz” mesajı verilmiş.

Operasyon sırasında en ufak bir kıpırdanma olmuş mu? Askeri birliklerimizin geçişi sırasında arkalarına bazen PYD’ye ait bazı araçlar takılmış. Ne koruma ne taciz amaçlı. Sadece biz de varız babından. IŞİD ise ortalarda gözükmemiş. Bir başka nokta daha. Demek ki bu coğrafyada Türklerle Kürtler birbiriyle çatışmasa, hatta ittifak etse, Ortadoğu’nun dengesi değişir. Bardağın dolu tarafından bakınca, “Şah Fırat” operasyonundaki, pasif işbirliği dahi bize bunu göstermiyor mu? İşte bu yüzden çözüm sürecinin başarıya ulaşması sadece Türkiye açısından değil, bölgemiz açısından büyük anlam ifade ediyor. Bu arada konuştuğum bazı ilgililer, operasyonda PYD’nin katkısını inkar etmiyorlar. Geçiş sırasında birliklerimize PYD ya da IŞİD’den bir saldırı olsa ne olurdu? Elbette ki arzu edilmez ama harekat planı güllük gülistanlık bir geçiş üzerine hazırlanmamıştı. Anında ve etkili bir karşılık verilecekti. Orası Mehmetçiğe saldıranlara cehenneme çevrilecekti. 

İki gündür tüm kesimlerle konuşmaya çalışıyorum. Yıllardır iç savaş halinde olan, her mıntıkası uluslararası bir terör örgütünün yuvası haline gelmiş bulunan bir mıntıkada 40 kilometre içeri girip operasyon yapıp, bir kaza hariç tek bir askerinin burnu kanamadan çıkabiliyorsunuz. Harp Okullarındaki “taktik” derslerinde okutulacak başarılı operasyon örneklerinden biri.

Siyasi anlamda da çok büyük bir başarı. Eğer operasyon başarısız olsaydı kim suçlanacaktı? Hükümet. Bu soruyu biraz daha derinleştirmek istiyorum.

Türkiye’nin dünyaya parmak ısırtacak bir şekilde, tereyağından kıl çeker gibi Suriye cehennemine 572 asker ve 39 tankla girip, sandukasının örtüsüne kadar en ufak bir parçasını bırakmadan çıkmasına üzülenlere ya da bunu küçük göstermeye çalışanlara soruyorum.

Bu soruyu sormadan önce de turuncu tulumlar içinde, demir kafeste vahşice yakılan Ürdünlü pilotu,  kafası kesilen yabancı gazetecileri hatırlamalarını isterim. Türkiye yaptığı başarılı hamle ile bu zemini ortadan kaldırdı.

“Şah Fırat” operasyonu ile birlikte, askeri vesayet dönemi alışkanlıkları ya da düşünce kalıpları kendini göstermeye başladı. Operasyonun başarısını askere yazmak gibi. Başarılı bir operasyon gerçekleştirildi. Operasyon talimatını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan. Liderliği yapan Cumhurbaşkanı. Askeri planlamasını kara kuvvetleri komutanlığı yürüttü. Siyasi direktifler başından sonuna kadar Başbakan Davutoğlu’na ait.  Başarı; Türkiye Cumhuriyeti’nin başarısı.

Tersinden sorayım. Bir başarısızlık olsa fatura kime kesilecekti? Hükümete. Peki başarı olduğunda niye hükümete yazmakta kıskançlık çekiyoruz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu bizim için çok önemli değerler. Onların Cumhurbaşkanı ve Başbakan olarak sergiledikleri liderlik, toplumdaki karşılıkları Türkiye için bir şans.

Bir başka yanlış okuma ise Başbakan’ın operasyonu Genelkurmay Karargahı'nda izlemesi.

Biz “Mehmetçik başbakanları” çok gördük. Askerden korkanına çok tanık olduk. Mesut Yılmaz, Çevik Bir’in ismini zikredemediği için, “Pandomin” oynamak suretiyle tarif etmişti. Tansu Çiller asker parkası giyerek askeri birlikleri ziyaret etmişti. Asker sivil ilişkileri demokratik rejimlerde olması gerektiği çerçeve içinde olduğu müddetçe bir sorun yok. Genelkurmay kime bağlı? Başbakanlığa. Başkomutan sıfatını kim taşıyor? Cumhurbaşkanı... Başbakan Davutoğlu’nun operasyon gecesini Genelkurmay Harekat Merkezi’nde geçirmesinde bu açıdan yadırganacak bir şey yok. Ayrıca Başbakanlık'ta oturup harekatı takip edebileceği bir sistem yok. İHA’lar görüntüleri harekat merkezine aktarıyor, askeri birliklerin sevk ve idaresi oradan yürütülüyor. Biz yıllarca Genelkurmay Başkanı nereye oturdu, hangi komutan başbakana nasıl baktı haberlerini yaptık. Buradaki uyumlu görüntü demokrasi açısından olumludur. Bir ayrıntı vereyim. Madem asker- sivil ilişkileri konusunda bu kadar hassassınız. Başbakan Davutoğlu’nun operasyonu takip ettiği harekat merkezi 28 Şubat’ta Batı Çalışma Grubu’nun merkeziydi. 28 Şubat’ta Erdoğan ve Davutoğlu gibilerini devirmek için çalışan BÇG’nin merkezinde Davutoğlu’nun Başbakan olarak bulunmasının demokrasi açısından anlamı büyük. Bence gölgede kalan büyük fotoğraflardan biri de buydu.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.