1. YAZARLAR

  2. Sedat Doğan

  3. Azadi Gençliği Yarınlara Umudun Ruhunu Taşıyor
Sedat Doğan

Sedat Doğan

Hekib - Heybe
Yazarın Tüm Yazıları >

Azadi Gençliği Yarınlara Umudun Ruhunu Taşıyor

A+A-

     Cehalet bağımlılık ve kölelik. Bilgi özgürlüktür.

     Bu söz kime ait bilmiyorum. Ama bu söz bugün Kürt coğrafyasında Kürt gençliğinin şahsında somuta dönüşüyor. Geleceğimizi bilgi şekillendirecektir. Bundan hiç kimse kaçamayacaktır.

     16.08.2014(cumartesi) günü Diyarbakır Sümer parkta Azadi inisiyatifi Gençliğinin istişare toplantısı vardı.

     Bizler de âcizane, gözlemci sıfatıyla toplantının konuklarıydık. Toplantının kapanışında irticalen birkaç cümlelik hasbihal ettik o pırıl pırıl gençlerimizle.

     Sabah 10 sıralarında başlayan toplantı yemek, namaz ve mini çay araları hariç akşam 7,30 a kadar sürdü. Bu toplantıyı izlerken belleğimde güzel bir izlenim kaldı. Dua ve dileğim odur ki ben bu gençleri doğru tanımışım ve buraya doğru aktarmışım. Gençleri eksik ifade etmişsem bu bütünüyle benim eksikliğimdir.

     Kürdistan’ın hemen her ilinden, Anadolu metropollerinden gelen ortalama 150 kişilik genç, dinamik, okumuş, çoğunluğu en az bir üniversite bitirmiş, donanımlı, ne söylediğini, ne istediğini çok iyi ifade edebilen, inançlı bir Kürt gençliği gurubunun pırıl beyin ve yüreklerini dinledik.

     Bilginin insanı özgürleştirmesi böyle bir şey olsa gerek. Gençler beyin ve gönüllerinden ne geçti ise düz bir ifade ile olduğu gibi masaya döktüler. Bu da gelecek için güzel bir gelişme.

     Bu gençlerin en belirgin özellikleri, her hangi bir parti, cemaat veya örgütün telkiniyle bindirilmiş kıtaların bir neferleri olarak değil bütünüyle kendi özgür iradeleriyle buraya gelmiş. Bir konu hakkındaki görüşünü aklı,vicdanı ve iradesiyle çok net bir şekilde ifade ede bilen, çok heterojen, hatta taban tabana zıt okumalara sahip ama akıl ve vicdan ekseninde iki hakikat üzerinde ittifak etmiş bir gençlik olmasıdır.Kürdistan ve İslam.Ya da kürdilik ve İslamilik.

     Diyebiliriz ki bu, kuzey Kürdistan Kürtlerinin hak arama mücadelesi tarihinde bir ilktir.

     Gençler ağırlıkla şu konuları tartıştılar: Kürdilik, kürdistanilik nedir? İslam nedir? Kürdistanilik ve islamın bir arada oluşu mümkün mü? Bu çerçevede neye ağırlık verilmeli? Kürdistan neden parçalandı? Batılı emperyalistlerin çıkar ve direktiflerine göre Kürdistan’ın topraklarını kendi aralarında pay eden, Adalet ve insani hakların dağıtımı noktasında hem rejimleri hem de pratikleri itibariyle İslamilikleri sadece sözde kalan Türk-Arap ve Fars devlet akılları Müslüman bir millet olan Kürtlere nasıl davrandılar? Onlara neleri reva gördüler?

     Dört parçaya bölünmüş bir vatan olan Kürdistan’ın yakın tarih mücadele pratikleri nasıl gelişti? Bu gün ne durumdayız? Kürdistanda şu anda siyasi panaroma ne durumdadır? Her parçadaki etkin mücadeleye rağmen Kürtler neden hala temel haklarına kavuşamadılar?. Dört parçaya bölünmüş bir vatan olan Kürdistan neden hala birleştirilip sahip olması gereken haklarına kavuşamadı? Kürtlerin statüsüzlük halleri ne zamana kadar böyle gidecek? Dört parçadaki Kürtlerin ve her parçadaki Kürtlerin birbirleriyle ilişkileri nasıl olmalı?

     Bu bağlamda Azadiye neden ihtiyaç duyuldu? Azadi siyasi duruş ve yöntem olarak nasıl bir yol izlemeli? Güncele dair ,işidin barbarlığı,Türkiye Cumhurbaşkanlığı ve Azadinin o süreçte vermiş olduğu karar gibi konular tartışıldı….

     Bütün bu konular teker teker masaya yatırıldı. Enine boyuna tartışıldı. Ve gençler kendilerine yakışır bir olgunluk ve nezaketle, birbirlerinin haklarına ve konular hakkındaki yaklaşım biçimleri ve dünya görüşlerine saygı duyarak çok nezih bir üslupla, güzel bir tertip ve düzenle konuları tartıştılar.

     Bu konular tartışılırken iki şey dikkatimi çekti. Gençler birbirlerinin kalplerini hiç kırmadılar.

     Kürdistan’ın parçalanmışlığı, bu parçalanmışlığın beraberinde getirdiği zihinsel ve ideolojik parçalanmışlığın yanında.

     Kürdistanı işgal etmiş ırkçı rejimlerin kürdün dünyasında yaptığı tahribatlardan dolayı gençlerin bazı konularda ciddi kaygıları vardı.

     Ve gençlerin hemen hepsi kendilerine özgü farklı okumalara sahip olmalarına, farklı önerilerini dile getirmelerine rağmen iki ana kavram etrafında uzlaşma sağladılar.

     kürdistanilik ve İslamilik. Ya da diğer bir deyimle kürdilik ve İslamilik. Kürdistan’da ve orta doğuda Kürtsüz bir islamın ve İslamsız bir kürdün nerede ise mümkün olamayacağı gerçeği çok net bir şekilde ortaya konuldu.

     Ortadoğu’da nasıl ki Arapça, Farsça ve Türkçe konuşan, düşünen, yazan çizen, yaşayan Müslümanlar varsa ve caiz iseler ve bir hak iseler ve bu hak bağımsız veya birlikte bir devlet kurmayı gerekli kılıyorsa, bütün bunlar Kürtler için de geçerli doğru ve meşru haklardır. Çünkü Kürtler Kürtçe konuşan, düşünen, yazan, çizen ve yaşan Müslümanlar olarak kaldıkça, bu şekil ayakta kalmayı başardıkça Ortadoğu İslam coğrafyasının hakikat ve değerleri yerli yerine oturmuş olur.

     Azadi gençliği bu hakikati en meşru, legal, şeffaf bir şekilde Kurân pratiğine ters düşmeyen bir eksende savunarak 50 milyonluk kürdün bu haklarına kavuşması için meşru bütün mücadele yöntemlerini deneyerek o haklara kavuşabilme azım ve kararlılığını çok net çizgilerle vurguladı.

     Kürtlere bu zulümleri yapan devletleri hakk ve adalete teslim olmaya çağırdı. Islama mensup farklı kavimler arasındaki kardeşlik hukuku ve ümmet algısının ancak somut hakların insanların hayatlarına aktarılışı şeklinde mümkün olabileceğini vurguladılar.

     Kürdistanın parçalanmışlığı, bu parçalanmışlığın beraberinde getirdiği zihinsel ve ideolojik parçalanmışlık yanında, kürdistanı işgal etmiş ırkçı rejimlerin kürdün dünyasında yol açtığı tahribatlardan dolayı gençlerin bazı konularda ciddi kaygıları vardı. ortadoğuyu saran Vandalizm ve sapkın İslam anlayışları konusunda ciddi bazı kaygıları vardı.

     Bu kaygıların giderilmesi noktasında güzel öneriler dile getirildi.

     Bu çerçevede Kürtlerin dünya görüşleri, din ve mezhepleri ne olursa olsun birbirlerinin farklılıklarına saygı göstererek, birbirlerine karşı hiçbir dayatmaya başvurmadan Kürdistan ortak vatanı etrafında kenetlenmeli. Farklılıklara saygıyı gözden kaçırmadan ortak noktalarda buluşmaya çaba sarf etmeli, şeklinde önremeler sunuldu.

     Gençler,Azadi kongre hazırlık kurulunun cumhurbaşkanlığı sürecinde aldığı kararını şu gerekçeler ışığında olumlu buldular:

     Azadi, Kürt milletinin tüm kesimleri arasında tez elden sağlıklı bir birlik ve beraberliğin sağlanması, Kürtlerin siyasi arenada bir bütün, bir blok, bir milli cephe olarak kabul görüp bireysel ve toplumsal haklarını kazanım ve talep noktasında daha güçlü bir el, daha güçlü bir ses şeklinde kendilerini ifade etmeli.

     Azadi’nin siyaset yapacağı temel alan Kürdistan. Ve muhatap olacağı, birlikte aynı sokağı, mahalleyi, şehri paylaştığı, birlikte yaşamı kucakladığı insanlar doğal olarak bütün renkleriyle yine kendileri gibi Kürt insanlar olacaktır.

     Kürtlerin çoğunluğunun desteklediği bir adaya destek vermeyen bir siyasi yapı yarın hangi yüzle bu halkın karşısına çıkacaktır. Azadi gönüllüleri bu kararı eleştirenlerin dikkatlerini özellikle bu noktaya çekmeliler.

     Azadiyi bu kararından dolayı eleştirenler diğer iki adaya hangi ilke gereği ve ne adına arka çıkılmadığını göz önünde bulundururlarsa, Sayın Selahattin Demirtaşı niçin desteklendiğini çok daha rahat anlayabilecekler.

     Azadi,bu kararıyla kimseyi biat edilmesi gereken bir şeyh veya halife görmediği gibi kendisini de asla ve asla bir mürid olarak kabul etmemiştir. Bu karar ile sadece ve sadece Kürtlerin çoğul birliğini esas almıştır…

     İşidin barbarlığı etraflıca tartışıldı. Ve işidin insanlık dışı eylemlerine karşı çıkıldı. Azadi fikriyatı ve ruhiyatının yaşam bulacağı Pır rengi,pır dengi bir vatan olan Kürdistan çok dilli,çok dinli ve mezhepli bir coğrafya olduğu için bütün farklılıkların barış içinde ve birbirlerine saygı temelinde Kürdistan ana vatanında herkesin yaşama hakkı ,onurun ve inancını yaşama hakkı güvence altındadır.

     Netice itibariyle Azadi gençliği hem Azadi hareketi hem kürdistanın geleceği üzerine güzel bir ufuk turu ve beyin fırtınası gerçekleştirdiler...

     Benim âcizane penceremden bu gençler geleceğe, yarınlarımıza dair güzel bir umut vâd ediyorlar.

     Bizim jenerasyon acizane halimizle toprağa cılız bir tohum atmıştık. İnanıyorum ki bu gençler bu tohumu gür bir şekilde filizlendirip güzel bir hasada çevirecekler.

     Kürdistanın milli ve dini damarlarını aynı bedende büyüterek bizlere geleceğe dair özgür bir ufku armağan edecekler.

     Bu ufku da aşğıda alıntıladığımız Sonuç Bildirgesinde görüyoruz. Rabbim hayırlı kılsın. Bu gençlerimizin çalışmalarını rahmet ve bereketiyle verimli kılsın.

     “AZADÎ İnisiyatifi Gönüldaşları ile 1. Gençlik İstişare Toplantısı Sonuç Bildirgesi:

     Bismillahirrahmanirrahim

     Kürdistan İslami İnisiyatifi AZADÎ'ye gönül vermiş gençler olarak; Kürdistan’ın değişik şehirlerinden ve Türkiye’nin metropollerinden gelen değerli katılımcılarla 16 Ağustos 2014 tarihinde Kürdistan’ın Kuzeyinin payitahtı Diyarbekir’de düzenlenen istişare toplantısı neticesinde, aşağıdaki hususların Kürdistan kamuoyu ile paylaşılması kararlaştırılmıştır:

     1-) Kürdistan’ın Batısında (Rojava) ve Güneyinde, bilhassa Êzidî Kürtlerine yönelik baskı, göç ettirme, katliam vb eylemleri şiddetle kınıyor ve mahkum ediyoruz. Yüzyıllardır Kürdistan Halkına yönelmiş katliam, soykırım ve tehcir siyaseti bugünlerde IŞİD eliyle Şengal Halkına uygulanmaktadır. Tüm Kürdistan Halkını Êzidî Kürtlere sahip çıkmaya ve müdafaa etmeye çağırıyoruz.

     2-) AZADÎ Cemiyeti ve Şehid Şeyh Said Efendi’nin manevi mirası üzerine şekillenen AZADÎ gönüldaşları olarak Kürdistan’ın kurtuluş reçetesinin; Ehmedê Xanî’nin fikriyatı, Şeyh Said’in fiiliyatı ve Bediüzzaman Said-i Kurdi’nin ümmet kapısında olduğu kanaatindeyiz.

     Bu çerçevede AZADÎ İnisiyatifi’nin 6-7 Eylül 2014 tarihlerinde Diyarbekir’de yapılacak olan kongresine katılım çağrısında bulunuyoruz.

     3-) Kürdistan'daki tüm mezhebi, etnik ve siyasal aidiyetleri Kürdistani ortak paydada buluşmaya, ortak vatan Kürdistan’ı ittifakla savunmaya davet ediyoruz.

     4-) Mevzu bahis Kürdistan olduğunda kavmi, ümmetçi anlayışı öne sürüp Kürdistan hakikatini örten Türk, Arap ve Fars İslamcılık anlayışını reddediyoruz. Bize dayatılan Türkî, Arabî ve Farısî ümmet anlayışının bizi bağlamadığını deklare ediyor ve Kur’an merkezli ümmet anlayışını referans alıyoruz.

     5-) İslâmî ve Kürdistanî sorumluluk gereği Kürdistan’ın köklü eğitim kurumlarından olan medreselerin ihya edilmesi hususunda hassasiyetlerimizi ifade ediyoruz.

     6-) Kürdistan’da îman ve vatan arasında anlamlı bir bağ tesis edecek bir siyasal partiye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Çünkü vatan müdafaası her şeyden evvel îmani bir meseledir.

     Kamuoyuna Saygılarımızla…” Kaynak: http://www.haberdiyarbakir.com/azadi-gonuldaslari-toplantisi-sonuc-bildirgesi-64421h/#ixzz3AgGEs14O


 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum